Solana blok zincirinde yer alan ve DeGods ekibinin arkasındaki isimler tarafından oluşturulan Y00ts NFT koleksiyonu, son zamanlarda kripto para piyasalarının gündemini meşgul ediyor. 15.000 adetlik bir koleksiyon olan Y00ts, yenilikçi bir burs sistemi ve şeffaf bir NFT listesi sunuyor. Ayrıca, NFT'ler için "ⓨ" adlı yeni bir telif hakkı ve mülkiyet sistemi fikrini de test etmeye hazırlanıyor.

Y00ts NFT koleksiyonu henüz piyasaya çıkmadan öncelik listesini (White list) doldurdu ve listeye giren yatırımcılar y00tlist Twitter hesabı üzerinden bilgilendirildi. Y00ts NFT'leri üretmek için koleksiyonerlerin DeGods ekosisteminin yerel tokeni olan DUST coine ihtiyacı var. Bir Y00ts NFT'si üretmek için 375 DUST coin gerekiyor. Bu da yaklaşık 1320 dolar veya 36 Solana (SOL coin) fiyatına denk geliyor.

Ancak Y00ts NFT koleksiyonu, Solana blok zincirinde kalmayacak. Proje ekibi, Twitter üzerinden yaptığı bir duyuru ile Y00ts'un Polygon ağına geçiş yapacağını açıkladı. Bu geçişin nedeni olarak Solana'nın son zamanlarda yaşadığı ağ sorunları ve yüksek işlem ücretleri gösterildi. Polygon ağına geçiş ile birlikte Y00ts NFT'leri daha hızlı, ucuz ve güvenli bir şekilde alınıp satılabilecek.

Y00ts NFT koleksiyonunun Polygon ağına geçiş tarihi ise 31 Mart 2023 olarak belirlendi. Bu tarihten sonra Y00ts NFT'lerini Solana'dan Polygon'a taşımak isteyen yatırımcılar, proje ekibinin sağlayacağı bir köprü aracılığıyla bunu yapabilecekler. Köprü hakkında daha fazla bilgi için Y00ts'un resmi web sitesini veya sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Y00ts NFT koleksiyonu, Web3 topluluğuna bir sevgi mektubu olarak nitelendiriliyor. Estetik, fonksiyonel ve kaliteli bir topluluk oluşturmayı hedefleyen bu proje, NFT dünyasında yeni bir soluk getirebilir. Eğer siz de bu heyecan verici koleksiyona katılmak isterseniz, Polygon ağına geçiş fırsatını kaçırmayın.

Binance, dünyanın en büyük kripto para borsası olarak biliniyor. Ancak borsanın kurucusu ve CEO'su Changpeng Zhao'nun iddialarının aksine, Binance'in Çin ile olan bağlantıları hiç de kesilmedi. Financial Times'ın gördüğü şirket içi belgelere göre, Binance 2017 yılında Çin'de kripto para sektörüne yönelik baskıların artması sonrasında ülkeden ayrıldığını söylemesine rağmen, Çin'de bir ofis ve bazı çalışanların maaşlarını ödeyen bir Çin bankası dahil olmak üzere pek çok bağlantısını gizlemeye çalıştı.

Zhao ve diğer üst düzey yöneticiler, Binance çalışanlarına şirketin Çin'deki varlığını gizlemeleri talimatını verdi. Zhao, 2017 yılında bir şirket mesajlaşma grubunda "Artık ofis adreslerimizi yayınlamıyoruz... Çin'deki insanlar doğrudan ofisimizin Çin'de olmadığını söyleyebilir" dedi.

Belgeler, Binance'in kripto para ile ilgili faaliyetleri denetleyen regülatörlerin gözü önünde işlemlerinin kapsamını ve yerini gizlemeye çalıştığını gösteriyor. Zhao, Binance'in çalışanlarının çoğunun - "küçük bir müşteri hizmetleri ekibi" hariç - 2017 yılında ülkeden ayrıldığını söylemişti. Borsa, pazartesi günü ABD regülatörleri tarafından yasadışı olarak Amerikan müşterilere hizmet vermekle suçlandı.

2019 yılının sonlarında, şirketteki çalışanlar Binance'in Pekin'de bir ofis açtığını iddia eden bir medya haberi üzerine tartıştılar. "Hatırlatma: resmi olarak Malta, Singapur ve Uganda'da ofislerimiz var" diye bir mesaj atıldı. "Lütfen başka hiçbir yerde, Çin dahil olmak üzere ofislerimizi doğrulamayın."

Binance ise "anonim kaynakların eski tarihi (kripto terimleriyle) alıntılayarak olayları dramatik bir şekilde yanlış yansıttığını" söyledi. "Bu, Binance'in operasyonlarının doğru bir resmi değil."

Zhao, Binance'in bir Çin şirketi olduğunu defalarca reddetti. Geçen yıl bir blog yazısında, 2018 yılının sonuna kadar Çin'de sadece "küçük bir müşteri hizmetleri ekibi"nin kaldığını söyledi. Binance'in kurucusu Çin doğumlu olmasına rağmen, çocukken Kanada'ya taşındığı için Kanada vatandaşı.

"Binance'in Şanghay'da bulunan orijinal kurucu ekip üyeleri, şirket kurulduktan sadece iki ay sonra, şirket bile tescil edilmeden önce, Çin'deki kripto endüstrisine yönelik baskılardan sonra Çin'i terk etti" dedi Binance ve ekledi ki borsa "hiçbir zaman Çin'de kayıtlı veya kurulu olmadı".

Ethereum, kripto para piyasasının en büyük ikinci varlığı olarak önemli bir rol oynuyor. Ancak son aylarda Ethereum arzı, hem ağdaki değişiklikler hem de piyasadaki dalgalanmalar nedeniyle sürekli azalmaya devam ediyor. Bu yazıda Ethereum arzındaki düşüşün nedenlerini ve etkilerini inceleyeceğiz.

Ethereum Arzındaki Düşüşün Nedenleri

Ethereum arzındaki düşüşün en büyük nedeni, 2022 yılının Eylül ayında gerçekleştirilen Merge güncellemesi. Bu güncelleme ile Ethereum ağı, iş ispatı (Proof-of-Work) modelinden pay ispatı (Proof-of-Stake) modeline geçti. Bu sayede ağın enerji tüketimi ve işlem ücretleri azaldı, ancak madencilik faaliyetleri de sona erdi. Madenciler artık yeni ETH üretemiyorlar, sadece var olan ETH'leri transfer edebiliyorlar.

Merge güncellemesinden sonra Ethereum arz artış hızı sıfıra düştü. Ancak bu tek başına arzın azalmasına yetmedi. Çünkü Ethereum ağında her işlem için bir taban ücret ve bir ek ücret ödeniyor. Taban ücretler ise yakılıyor, yani dolaşımdan çıkarılıyor. Eğer yakılan taban ücretleri, ağdaki ETH transferlerinden daha fazla olursa, Ethereum arzı deflasyonist bir yapıya bürünüyor.

İşte bu durum son günlerde sıkça yaşanmaya başladı. Özellikle piyasadaki hareketlilik arttıkça, işlem sayısı ve ücretleri de arttı. Bu da daha fazla ETH'nin yakılmasına yol açtı. Örneğin 8 Ekim'den bu yana yaklaşık 6.000 ETH (yaklaşık 7,9 milyon dolar) yakıldığı tahmin ediliyor. Bu da Ethereum arzının azalmasına katkıda bulunuyor.

XRP, son zamanlarda kripto para piyasasında dikkat çeken bir performans sergiledi. 21 Mart 2023'te 0,459 dolar seviyesine ulaşarak son 90 günün en yüksek fiyatını gördü. Bugün ise %20 oranında artarak 0,55 dolar seviyesini aştı. Peki XRP neden yükseldi? Bu yazıda XRP'nin fiyat artışının arkasındaki sebepleri inceleyeceğiz.

XRP'nin yükselişinin en önemli etkeni, SEC ile olan davada Ripple'ın lehine gelişmeler yaşanması. SEC, Ripple'ı XRP'yi kayıtsız bir menkul kıymet olarak sattığı gerekçesiyle dava etmişti. Bu dava, XRP'nin piyasa değerini ve itibarını büyük ölçüde etkiledi. Ancak son zamanlarda davada Ripple'ın kazanma ihtimalinin arttığına dair haberler çıktı.

Örneğin, ABD Bölge Yargıcı Analisa Torres, SEC'in XRP alıcılarının beklentilerini analiz etmek için kullandığı uzman tanığın ifadesini reddetti. Bu karar, SEC'in iddiasını kanıtlamakta zorlanacağı anlamına geliyor. Ayrıca Ripple CEO'su Brad Garlinghouse, davayı önümüzdeki aylarda sonuçlandırmayı umduklarını söyledi.

XRP'nin yükselişinin bir diğer sebebi ise altcoin rallisi olabilir. Bitcoin ve Ethereum'un fiyatlarının artmasıyla birlikte diğer altcoinler de yükselişe geçti. XRP de bu trendden faydalanarak yatırımcı ilgisini çekti. XRP'nin büyük bir topluluğa sahip olması ve uzun zamandır düşük seviyelerde seyretmesi de fiyat artışını tetikledi.

XRP'nin grafik analizine baktığımızda ise direnç seviyelerine yaklaştığını görüyoruz. Özellikle 0,5597 dolar seviyesinin aşılması halinde 0,656 dolar seviyesine kadar yükseliş mümkün görünüyor. Bu seviye, XRP için güçlü bir direnç noktası ve yeni rekorların habercisi olabilir. Olumsuz senaryoda ise 0,477 - 0,4423 ve 0,36 dolar seviyeleri destek olarak işlev görebilir.

Sonuç olarak, XRP'nin fiyat artışının arkasında SEC davası ve altcoin rallisi gibi faktörler bulunuyor. XRP'nin geleceği ise büyük ölçüde SEC davasının sonucuna bağlı. Davayla ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir haber, XRP üzerinde önemli bir etki yaratabilir.

Kaynaklar:

 https://www.coinkolik.com/rippleda-xrp-neler-oluyor-buyuk-yukselis-yakin-olabilir/

 https://tr.cointelegraph.com/news/why-is-xrp-price-up-today

 https://coin-turk.com/xrp-fiyati-sonunda-1-dolara-ulasti-xrp-fiyati-neden-yukseliyor

 https://tr.tradingview.com/news/coinkolik:9e2b6c8e0d9e8:0/

Monero, Nisan 2014'te ortaya çıkan, gizlilik ve merkeziyetsizlik özellikleriyle dikkat çeken bir kripto para birimidir. Monero, işlemlerin kaynağını, miktarını ve hedefini gizleyen bir blok zinciri teknolojisi kullanır. Bu sayede, Monero ile yapılan ödemeler ve hesap bakiyeleri tamamen gizli kalır.

Monero'nun amacı, finansal gizlilik arayan kullanıcılara güvenli ve takip edilemez bir dijital para sunmaktır. Monero, açık kaynaklı ve topluluk tarafından yönetilen bir projedir. Monero'nun kod tabanı, Bytecoin adlı başka bir kripto para biriminin çatallanmasıyla oluşturulmuştur. Monero'nun sembolü XMR'dir.

Monero'nun avantajları nelerdir?

Monero'nun en büyük avantajı, gizliliğidir. Monero, işlemleri şifreleyerek üçüncü tarafların izlemesini engeller. Monero, işlemleri gizlemek için üç farklı teknik kullanır:

- Gizli adresler: Gönderici ve alıcı adresleri gizli tutulur.

- Gizli halka imzalar: Gönderilen miktar gizli tutulur.

- Gizli halka işlemleri: İşlemin gerçekleştiği zaman gizli tutulur.

Bu teknikler sayesinde, Monero ile yapılan işlemler sadece gönderici ve alıcının bilgisinde olur. Ayrıca, Monero işlemleri geri döndürülemez ve iptal edilemez.

Monero'nun bir diğer avantajı da merkezi olmamasıdır. Monero, herhangi bir otorite veya kurum tarafından kontrol edilmez. Monero'nun ağı, dünyanın dört bir yanındaki gönüllü madenciler tarafından desteklenir. Madenciler, yeni Monero üretmek ve işlemleri doğrulamak için bilgisayarlarının işlem gücünü kullanırlar. Madenciler, bu iş için ödül olarak Monero kazanırlar.

Monero'nun son avantajı da esnekliğidir. Monero, herhangi bir cihazda veya platformda kullanılabilir. Monero'nun resmi web sitesinde Windows, Linux, macOS, BSD, Solaris gibi işletim sistemleri için cüzdan uygulamaları bulunur. Ayrıca, mobil cihazlar için de çeşitli uygulamalar mevcuttur. Monero'yu saklamak veya göndermek için bu uygulamaları kullanabilirsiniz.

FTX'in kurucusu Sam Bankman-Fried, Çinli yetkililere 40 milyon dolarlık kripto rüşvet vermekle suçlandı

Kripto para borsası FTX'in kurucusu ve eski CEO'su Sam Bankman-Fried, Çinli yetkililere 40 milyon dolarlık kripto rüşvet vermekle suçlanıyor. ABD Adalet Bakanlığı, Bankman-Fried'in Çin'de FTX'in faaliyetlerine izin vermek için yüksek rütbeli hükümet görevlilerine Bitcoin ve diğer kripto paralarla rüşvet verdiğini iddia ediyor.

Bankman-Fried, geçen hafta Bahamalar'da tutuklanmış ve ABD'ye iade edilmişti. FTX, müşterilerini ve yatırımcılarını dolandırma, kara para aklama ve kampanya finansmanı ihlalleri gibi suçlamalarla karşı karşıya. Bankman-Fried ise tüm suçlamaları reddediyor ve kendisini masum olduğunu kanıtlamak için mücadele edeceğini söylüyor.

FTX, 2019 yılında Bankman-Fried tarafından kuruldu ve kısa sürede dünyanın en büyük dördüncü kripto para borsası haline geldi. Bankman-Fried, kripto endüstrisinde bir kahraman olarak görülüyordu ve zor durumdaki firmaları kurtarması, hayır kurumlarına büyük bağışlar yapması ve çevre dostu bir kripto para borsası oluşturma vizyonuyla tanınıyordu.

Ancak ABD'li savcılar, Bankman-Fried'in FTX'teki müşteri mevduatlarını yasa dışı bir şekilde kullanarak diğer kripto şirketi Alameda Research'ü finanse ettiğini, mülk satın aldığını ve milyonlarca dolarlık siyasi bağış yaptığını öne sürüyor. Ayrıca Bankman-Fried'in Çin'deki iş ortaklarıyla yaptığı görüşmelerde rüşvet verdiğine dair kanıtlar bulunduğunu iddia ediyor.

Bankman-Fried'in avukatları ise müvekkillerinin herhangi bir yasa dışı işlem yapmadığını, Çin'deki yetkililerle olan ilişkilerinin yasal olduğunu ve FTX'in müşterilerine karşı dürüst davrandığını savunuyor. Bankman-Fried'in duruşması önümüzdeki ay yapılacak ve eğer suçlu bulunursa 20 yıla kadar hapis cezası alabilir.

Ethereum'un ölçeklendirme sorunlarına bir çözüm sunmayı amaçlayan Polygon Labs, 27 Mart 2023'te ana ağ beta sürümünü başlatacak olan zkEVM Layer 2'yi duyurdu. zkEVM, Ethereum sanal makinesinin (EVM) sıfır-bilgi kanıtları (ZK) ile uyumlu bir versiyonudur. Bu, akıllı sözleşmelerin ve dApp'lerin Ethereum'un güvenliğinden ödün vermeden daha hızlı ve daha ucuz bir şekilde çalışmasını sağlar.

Polygon Labs, zkEVM'in Web3'ün kitlesel benimsenmesinin ve tam potansiyelinin kilidini açacağını iddia ediyor. Polygon ekosistemi, Ethereum için sorunsuz ölçeklendirme sağlamayı taahhüt eden sektördeki en büyük ve en eski akıllı sözleşmeler ağıdır. Polygon, farklı fikir birliği mekanizmalarına sahip yan zincirlerden plazma, optimistic rollup ve ZK rollup gibi 2. katman seçeneklerine kadar birden çok farklı ölçeklendirme çözümünü bağlamayı kolaylaştıran bir ekosistem oluşturmayı hedefler.

zkEVM test ağı, 84.000'den fazla cüzdanın oluşturulması, 300.000 üretilen blok, üretilen 75.000 ZK provası ve diğerleri arasında 5.000'den fazla akıllı sözleşmenin devreye alınması dahil olmak üzere çeşitli önemli kilometre taşlarının elde edilmesinin ardından düğmeyi Polygon ana ağına devrediyor. Ana ağ betasıyla ilgili daha fazla ayrıntı, ekibin güvenliği en yüksek öncelik olarak tutmasıyla önümüzdeki birkaç hafta içinde yayınlanacak.

Polygon Labs'in kurucu ortağı ve COO'su Sandeep Nailwal, şunları söyledi: \"Polygon zkEVM ile Ethereum'un ölçeklendirme sorununu çözmek için çok taraflı bir yaklaşım benimsiyoruz. Bu sayede Ethereum geliştiricileri ve kullanıcıları için en iyi deneyimi sunuyoruz. Polygon zkEVM ile Web3'ün geleceğini şekillendirmeye hazırız.\"

Verasity token nedir?

Verasity token (VRA), video izleme ve reklam sektöründe devrim yaratan bir kripto para birimidir. Verasity, içerik oluşturucuların ve reklam verenlerin adil bir şekilde gelir elde etmelerini sağlayan patentli bir teknoloji olan Proof-of-View (PoV) protokolünü geliştirmiştir. PoV protokolü, video izleyicilerinin gerçek insanlar olduğunu ve botlar tarafından sahte görüntülenme yapılmadığını doğrulamaktadır. Böylece, video içerik oluşturucuları daha fazla VRA token kazanmakta ve reklam verenler de daha etkili kampanyalar yürütmektedir.

Verasity token nasıl çalışır?

Verasity token, Verasity platformunun yerel kripto para birimi olarak işlev görmektedir. Verasity platformu, YouTube ve Twitch gibi popüler video paylaşım sitelerine entegre edilebilen ödüllü bir video oynatıcı teknolojisidir. Kullanıcılar, bu sitelerde video izledikleri veya içerik oluşturuculara abone oldukları için VRA token ile ödüllendirilmektedir. Ayrıca, Verasity'nin kendi sitesi olan esportfightclub.com'da da VRA token kazanmak mümkündür. Bu site, PUBG Mobile gibi oyunların e-spor turnuvalarına ev sahipliği yapmaktadır.

Verasity token nereden alınır?

Verasity token, birçok kripto para borsasında listelenmektedir. Binance, Bittrex, Huobi Global, Bitfinex, Gate.io, WazirX, Bitvavo, BITEXLIVE, CoinEX, Bitnbs, Coindeal, HitBTC, Omgfin gibi borsalarda VRA token bulunmaktadır. VRA token satın almak isteyen yatırımcılar, bu borsalardan birine üye olarak cüzdanlarına para yatırabilir ve VRA token alabilirler.

Verasity token geleceği nasıl?

Verasity token, video izleme ve reklam sektöründe büyük bir potansiyele sahip olan bir projedir. Verasity'nin patentli PoV protokolü sayesinde reklam sahtekarlığına karşı mücadele ederek hem içerik oluşturucuların hem de reklam verenlerin haklarını korumaktadır. Ayrıca, Verasity'nin sunduğu ödüllü video oynatıcı teknolojisi ile kullanıcı katılımını ve sadakatini artırmaktadır. Verasity'nin dolaşımdaki arzı 10 milyar VRA iken maksimum arzı 110 milyar VRAdır. Proje, reklam gelirleri ile dolaşımdaki VRA'nın bir kısmını satın alarak yakmayı planlamaktadır. Bu da VRA tokenin fiyatını yükseltecektir.

Sonuç olarak, Verasity token nedir sorusunun cevabını vermek gerekirse; video izleme ve reklam sektöründe yenilikçi bir çözüm sunan ve kullanıcıları ödüllendiren bir kripto para birimi olduğunu söyleyebiliriz. Verasity token hakkında daha fazla bilgi için projenin web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Binance'e karşı açılan CFTC davasında gözden kaçırmış olabileceğiniz 7 ayrıntı

1. ABD Emtia Vadeli İşlemleri Ticaret Komisyonu (CFTC), Binance ve CEO'su Changpeng Zhao'yu, ABD yasalarını ihlal ederek kayıt dışı kripto türev ürünleri sundukları gerekçesiyle dava etti .

2. CFTC, Binance'in en az Temmuz 2019'dan bu yana ABD vatandaşları adına kripto türev işlemleri gerçekleştirdiğini iddia etti. Binance'in uyum programının "etkisiz" olduğunu ve Zhao'nun yönlendirmesiyle çalışanlarının ve müşterilerinin uyum kontrollerini aşmak için talimat verdiğini öne sürdü .

3. CFTC ayrıca Binance'in eski Uyum Sorumlusu Samuel Lim'i de Binance'in ihlallerine yardım ve yataklık etmekle suçladı .

4. Binance, küresel dijital varlık sektörünü domine ediyor. Merkezi Binance.com borsası, geçen yıl yaklaşık 23 trilyon dolarlık işlem hacmine sahipti. Zhao, 2021 yılında işlem hacminin 34 trilyon dolara ulaştığını söyledi.

5. Binance uzun süredir ABD yasalarına tabi olmadığını savunuyor, çünkü fiziksel bir merkezi yok. Dava, Binance'in çalışanlarına ABD merkezli müşterilere ticaret kontrollerini nasıl atlatmaları gerektiği konusunda bir mesajlaşma uygulaması aracılığıyla tavsiyelerde bulunduğunu iddia ediyor.

6. CFTC Başkanı Rostin Behnam, "Yıllardır Binance, CFTC kurallarını ihlal ettiklerini biliyordu, hem parayı akışta tutmak hem de uyumdan kaçınmak için aktif olarak çalıştı. Bu, dijital varlık dünyasındaki herkese CFTC'nin ABD yasalarının kasıtlı olarak ihlal edilmesine tahammül etmeyeceği konusunda bir uyarı olmalı" dedi.

7. Dava, Binance için potansiyel olarak varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. CFTC, Binance'in elinde tuttuğu kripto varlıklarına el koymak ve borsayı ABD'de faaliyet göstermekten men etmek istiyor.

Binance ve CEO'su CZ'ye Açılan Dava: Signal Yazışmaları Neden Önemli?

Binance, dünyanın en büyük kripto para borsası olarak biliniyor. Ancak bu başarı, Binance'in karşılaştığı yasal sorunlardan bağımsız değil. Binance ve CEO'su Changpeng Zhao (CZ) hakkında ABD'de açılan bir dava, borsanın ABD yasalarını nasıl ihlal ettiğini ve bunu gizlemek için neler yaptığını ortaya koyuyor.

ABD Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC), Binance ve CZ'ye karşı Chicago'daki federal mahkemede dava açtı. CFTC, Binance'in ABD'li müşterilerine türev ürünler sunarak ABD yasalarını ihlal ettiğini iddia ediyor. CFTC ayrıca Binance'in uyum çabalarının sahte olduğunu ve belgeleri kasıtlı olarak imha ettiğini öne sürüyor.

Dava dosyasında en dikkat çeken nokta ise CZ'nin Signal adlı şifreli mesajlaşma uygulamasını kullanması. Signal, mesajların otomatik olarak silinmesine izin veren bir özellik sunuyor. Bu sayede CZ'nin Binance ile ilgili hassas konuları konuştuğu yazışmalar iz bırakmadan kayboluyor.

CFTC, CZ'nin Signal üzerinden çok sayıda Binance yetkilisi, çalışanı ve temsilcisiyle iletişim kurduğunu belirtiyor. Bu yazışmalarda Binance'in ABD pazarına giriş stratejisi, ABD'li müşterileri elde tutma çabaları, Binance'in aylık gelir raporları ve operasyonel konular gibi konular ele alınıyor.

CFTC ayrıca CZ'nin Binance yetkililerine, çalışanlarına ve temsilcilerine ABD'li müşterilerle iletişim kurmak için Signal'i kullanmaları talimatını verdiğini de iddia ediyor. Böylece Binance'in ABD yasalarını nasıl ihlal ettiği gizlenmeye çalışılıyor.

Signal yazışmalarının dava dosyasına girmesi, Binance'in yasal sorunlarını daha da artırabilir. Zira Signal yazışmaları, Binance'in ABD yasalarına uymak yerine kâr peşinde koştuğunu ve bunu gizlemek için şifreli mesajlaşma uygulamasını kullandığını gösteriyor.

Binance ve CZ'nin bu davada nasıl bir savunma yapacağı merak ediliyor. Ancak şimdilik görünen o ki, Signal yazışmaları Binance'in başına bela olacak gibi görünüyor.

Kripto para borsası Binance, ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) tarafından açılan dava ile ilgili olarak bir açıklama yaptı. Binance, CFTC’nin iddialarını reddetti ve ABD yasalarına uygun şekilde faaliyet gösterdiğini savundu.

Binance’in resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Binance, CFTC’nin dava açtığı haberlerini öğrenmiş ve şaşırmıştır. Binance, ABD’li müşterilerine yasa dışı şekilde kripto para satmakla suçlanmaktadır. Bu iddialar tamamen asılsızdır ve Binance, ABD’deki düzenleyici kurumlarla işbirliği içinde olduğunu kanıtlamak için her türlü yasal yola başvuracaktır.” denildi.

Açıklamada ayrıca, Binance’in ABD’deki faaliyetlerinin Binance.US adlı bağımsız bir şirket tarafından yürütüldüğü ve bu şirketin CFTC’nin gerektirdiği tüm lisanslara ve izinlere sahip olduğu belirtildi. Binance, ABD’li müşterilerinin gerçek konumlarını gizlemek için VPN kullanmalarını teşvik etmediğini de vurguladı.

Binance, kripto para sektörünün gelişimi ve yenilikleri için CFTC ile diyalog kurmaya hazır olduğunu da ifade etti. Binance, “Kripto para piyasası, dünyanın en dinamik ve ileri teknolojili piyasalarından biridir. Binance olarak, bu piyasayı daha güvenli, şeffaf ve adil hale getirmek için çalışıyoruz. CFTC ile de aynı vizyonu paylaştığımızı umuyoruz.” dedi.

MicroStrategy, Bitcoin'e olan ilgisini ve yatırımlarını sürdürüyor. Şirket, son olarak 150 milyon dolar değerinde 6 bin 455 Bitcoin satın aldığını duyurdu. Bu alımla birlikte şirketin elinde bulunan Bitcoin sayısı 138 bin 955'e yükseldi.

Bitcoin'e yaptığı yatırımlarla tanınan MicroStrategy, SEC'e sunduğu raporda son Bitcoin alımlarını açıkladı. Rapora göre, şirket 16 Şubat ile 23 Mart arasında Bitcoin başına ortalama 23 bin 238 dolar fiyatla 6 bin 455 Bitcoin satın aldı. Bu alım, yaklaşık 150 milyon dolarlık bir harcamaya denk geliyor.

MicroStrategy'nin şu anda elinde bulundurduğu Bitcoin'lerin değeri ise yaklaşık 4.14 milyar dolar. Şirket, Bitcoin'e olan güvenini ve vizyonunu her fırsatta dile getiriyor. Şirketin CEO'su Michael Saylor, Bitcoin'in dijital altın olduğunu ve geleceğin para birimi olacağını savunuyor.

MicroStrategy, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Bitcoin'e yatırım yapmaya başladığını duyurmuştu. O zamandan beri şirket, düzenli olarak Bitcoin alımları gerçekleştirdi. Şirket, ayrıca kredi ön ödemesi yaparak Silvergate ile olan ilişkisini de sonlandırdığını bildirdi.

MicroStrategy'nin Bitcoin'e olan ilgisi ve yatırımları, kripto para piyasasında büyük bir etki yaratıyor. Şirketin Bitcoin alımları, hem fiyat hem de hacim açısından piyasayı canlandırıyor. Ayrıca şirket, kurumsal yatırımcılara da örnek oluyor ve Bitcoin'in yaygınlaşmasına katkı sağlıyor.

Silikon Vadisi Bankası (SVB), küresel finansal piyasaları sarsan iflasının ardından ABD'li First Citizens Bankası tarafından satın alındı. Bu satış, ABD bankacılık sektöründe yaşanan krizde bir dönüm noktası olarak görülüyor.

SVB, risk sermayesi endüstrisine kredi sağlayan ve teknoloji şirketlerine yatırım yapan büyük bir bankaydı. Ancak banka, son yıllarda artan kredi kayıpları ve kötü yönetim nedeniyle mali sıkıntıya girdi. 10 Mart'ta ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) bankaya el koydu ve tüm varlıklarını ve yükümlülüklerini tasfiye etmeye başladı.

FDIC, 27 Mart'ta yaptığı açıklamada, SVB'nin tüm mevduat ve kredilerinin First Citizens Bankası tarafından devralınacağını duyurdu. Anlaşma kapsamında First Citizens Bankası, SVB'nin 56 milyar dolarlık mevduatlarını ve 72 milyar dolarlık kredilerini üstlenecek. Ayrıca FDIC'den 500 milyon dolar değerinde hisse senedi alacak.

First Citizens Bankası, satışın sağlam finansal pozisyonunu koruyacak şekilde yapılandırıldığını ve birleşik şirketin kapsamlı kredi portföyü ve mevduat tabanı ile dayanıklı kalmaya devam ettiğini belirtti. Banka, \"İhtiyatlı risk yönetimi yaklaşımı her türlü ekonomik döngü ve piyasa koşulları boyunca müşterileri ve hissedarları korumaya devam edecek\" dedi.

FDIC ise SVB'nin Mevduat Sigortalama Fonuna (DIF) maliyetinin 20 milyar civarında olacağını tahmin etti. FDIC, SVB'nin yaklaşık 90 milyar dolar büyüklüğünde menkul kıymet ve başka varlıklarının dağıtılmak üzere el koyan kurumda kalacağını da ekledi.

Bu satış, SVB'nin iflasının küresel bankacılık sektörüne olan etkisini azaltabilir. SVB'nin batışı, 2008 küresel finansal krizinden bu yana en büyük banka iflaslarından biri olarak kayıtlara geçmişti. Bankanın iflası, özellikle risk sermayesi endüstrisi için büyük bir darbe olmuştu. SVB'nin yeni sahibi First Citizens Bankası'nın bu endüstrideki rolünü nasıl üstleneceği ise henüz net değil.

Hong Kong, son yıllarda kripto para ve blokzincir alanında önemli adımlar atan bir finans merkezi haline geldi. Bireysel yatırımcıların da kripto para işlemlerine erişimini kolaylaştıran Hong Kong, bu sayede Asya’daki kripto piyasasına canlılık kazandırdı. Peki Hong Kong’un bu hamlesine Çin nasıl bakıyor?

Bildiğiniz gibi Çin, 2021 yılında kripto para madenciliği ve işlemlerini tamamen yasaklayan sert bir tutum sergiledi. Bu durum, birçok kripto para biriminin değer kaybetmesine ve madencilerin başka ülkelere göç etmesine neden oldu. Ancak Çin’in Özel İdari Bölgesi olan Hong Kong, kendi ekonomik kurallarını belirleyebilen bir özerk bölge. Dolayısıyla Hong Kong, Çin’in kripto para yasağından etkilenmedi.

Aksine Hong Kong, kripto para endüstrisini düzenlemek ve geliştirmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Örneğin Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (SFC), küçük yatırımcıların da kripto para işlemi yapabilmesi için yeni bir yasa tasarısı hazırladı. Bu tasarıya göre, SFC tarafından lisanslanan kripto para platformları, bireysel yatırımcılara da hizmet verebilecek.

Bu hamle, Hong Kong’un kripto paralar konusunda merkez olma arzusunu gösteriyor. Ayrıca bu hamle, Asya merkezli kripto paraların değer kazanmasına da katkı sağladı. Özellikle Çin bağlantılı coinler, Hong Kong’un bu adımından olumlu etkilendiler.

Peki Çin hükümeti bu duruma ne diyor? Bloomberg’in haberine göre, Çin de Hong Kong’un kripto para adımına gayrıresmi olarak destek veriyor. Haberde belirtildiği üzere, Çin İrtibat Bürosu çalışanları, Hong Kong’daki birçok kripto etkinliğinde yer aldılar ve yetkililerle olumlu havada diyaloglar geliştirdiler. Ayrıca büro çalışanları, Hong Kong’un kripto paralarla ilgili dosya, bilgi ve raporlarını talep ettiler ve kripto dünyasının önemli kişileriyle görüşmeler yaptılar.

Bu durum, Çin’in Hong Kong’un kripto çabasına karşı çıkmak yerine onaylayıcı bir tutum sergilediğini gösteriyor. Bazı uzmanlar ise Çin’in birçok ekonomik denemeyi de Hong Kong vasıtasıyla yaptığını iddia ediyorlar.

Sonuç olarak, Hong Kong’un kripto paralar konusunda attığı adımlar hem Asya’daki hem de küresel kripto piyasasına olumlu yansımalar sağlıyor. Ayrıca Çin’in de bu girişimlere destek vermesi, gelecekte daha fazla işbirliği ve gelişme olabileceğinin bir işareti olabilir.

Kaynaklar:

 https://www.coinkolik.com/hong-kongun-akimina-cinden-gizli-destek/

 https://uzmancoin.com/hong-kongun-kripto-hamlesine-cinden-destek/

Kripto opsiyon nasıl işlem yapılır?

Kripto opsiyon, kripto para birimlerinin fiyat hareketlerine dayanan bir tür türev üründür. Kripto opsiyon alıcısı, belirli bir kripto para biriminin fiyatının belirli bir süre içinde yükseleceğine veya düşeceğine dair bir tahminde bulunur ve buna göre bir opsiyon sözleşmesi satın alır. Opsiyon sözleşmesi, alıcının belirli bir fiyattan (kullanım fiyatı) belirli bir miktarda kripto para birimini satın alma veya satma hakkını verir. Opsiyon sözleşmesinin vadesi geldiğinde, alıcı tahmini doğruysa kar elde eder, yanlışsa zarar eder.

Kripto opsiyon işlem yapmak için, öncelikle bir kripto opsiyon platformu seçmek gerekir. Bu platformlar, farklı kripto para birimleri, kullanım fiyatları, vade süreleri ve komisyon oranları sunar. Platforma kayıt olduktan sonra, işlem yapmak istediğiniz kripto para birimini ve opsiyon tipini seçebilirsiniz. Opsiyon tipi, alıcının fiyatın yükseleceğine mi düşeceğine mi bahse girdiğini belirler. Opsiyon tipi olarak alım opsiyonu (call option) seçerseniz, fiyatın yükseleceğini; satım opsiyonu (put option) seçerseniz, fiyatın düşeceğini tahmin etmiş olursunuz.

Opsiyon tipini seçtikten sonra, kullanım fiyatı ve vade süresi belirlemeniz gerekir. Kullanım fiyatı, opsiyon sözleşmesinin uygulanabileceği fiyattır. Vade süresi ise, opsiyon sözleşmesinin geçerli olduğu süredir. Genellikle, kullanım fiyatı ne kadar uzakta ise ve vade süresi ne kadar uzunsa, opsiyon sözleşmesinin fiyatı (prim) o kadar yüksek olur. Opsiyon sözleşmesinin fiyatını ödeyerek, opsiyon sözleşmesini satın almış olursunuz.

Opsiyon sözleşmesinin vadesi geldiğinde, iki durum olabilir: ya opsiyon sözleşmesi karda (in the money) ya da zararda (out of the money) olur. Opsiyon sözleşmesi karda ise, alıcı kullanım fiyatından kripto para birimini satın alabilir veya satabilir ve aradaki fark kadar kar elde eder. Opsiyon sözleşmesi zararda ise, alıcı kullanım hakkını kullanmaz ve sadece ödediği prim kadar zarar eder.

Kripto opsiyon işlem yapmak, kripto para piyasasındaki volatiliteyi fırsata çevirmek için bir yöntemdir. Ancak, bu işlem riskli ve spekülatiftir. Kripto opsiyon işlem yapmadan önce, platformun güvenilirliğini, lisansını ve şartlarını kontrol etmek ve kendi risk toleransınızı belirlemek önemlidir.

Sunflower Land Oyunu Nedir?

Sunflower Land, Polygon blok zincirinde çalışan ve kullanıcıların çiftçilik yaparak, kaynak toplayarak ve NFT üreterek SFL tokeni kazanabildikleri bir oyun platformudur. Oyunun amacı, oyunculara eğlenceli ve kazançlı bir çiftçilik deneyimi sunmaktır. Oyunun bazı özellikleri şunlardır:

- Oyuna başlamak için bir MetaMask hesabına ve Polygon ağına bağlanmaya ihtiyacınız vardır. Ayrıca, bir çiftlik oluşturmak için seçtiğiniz bir hayır kurumuna en az 0.1 MATIC bağışlamalısınız.

- Oyunda farklı türde tohumlar ekebilir, büyüttüğünüz bitkileri hasat edebilir ve SFL tokeni kazanabilirsiniz. Bazı tohumlar daha fazla zaman ve yatırım gerektirirken, bazıları daha hızlı ve kolay bir geri dönüş sağlar.

- Oyunda ayrıca odun, taş, demir gibi kaynakları toplayabilir, hayvan besleyebilir, yemek pişirebilir ve NFT oluşturabilirsiniz. Bu aktiviteler de size SFL tokeni veya diğer değerli öğeler kazandırır.

- Oyunun tokenomisi, arz ve talep mekanizmasına dayanır. Toplam SFL arzı 100 milyon adettir ve oyuncu sayısı arttıkça ödüller azalır. Bu da erken katılan oyuncuları teşvik eder ve tokenin kıtlığını korur.

- Oyunun web sitesi https://sunflower-land.com/ adresinde bulunabilir. Oyun hakkında daha fazla bilgi edinmek için Twitter, Discord ve GitHub hesaplarını takip edebilirsiniz.

Sunflower Land, blok zinciri teknolojisinin sunduğu fırsatları kullanan ve oyunculara hem eğlenme hem de kazanma imkanı veren bir oyun platformudur. Eğer çiftçilik yapmayı seviyorsanız ve SFL tokeni kazanmak istiyorsanız, Sunflower Land sizin için uygun bir oyun olabilir.

Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Binance krizi ve Türk borsalarına olan etkisinden bahsedeceğim. Binance, bildiğiniz gibi dünyanın en büyük kripto para borsası ve milyonlarca kullanıcıya hizmet veriyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Binance'in eşleşme motorunda yaşanan bir sorun nedeniyle spot işlemlerini geçici olarak durdurmak zorunda kaldığını duyurdu. Bu durum hem Binance kullanıcılarını hem de aynı eşleşme motorunu kullanan bazı Türk kripto borsalarını da olumsuz etkiledi.

Eşleşme motoru nedir diye soranlar için kısaca açıklayayım. Eşleşme motoru, kripto para borsalarında alıcı ve satıcı emirlerini birbirine eşleştiren ve fiyat belirleyen bir sistemdir. Bu sistem sayesinde piyasada likidite sağlanır ve işlemler hızlı bir şekilde gerçekleştirilir. Ancak eşleşme motorunda yaşanan bir aksaklık veya arıza, bütün işlemleri sekteye uğratabilir.

İşte Binance de böyle bir sorunla karşılaştı ve spot işlemlerini yaklaşık bir saat boyunca askıya aldı. Bu süre zarfında Binance CEO'su Changpeng Zhao (CZ), Twitter üzerinden kullanıcılara bilgi verdi ve sorunun çözüldüğünü duyurdu. Ancak bu süreçte Binance ile aynı eşleşme motorunu kullanan Binance TR, Fexobit ve Bitexen gibi Türk kripto borsaları da benzer sorunlar yaşadı.

Binance TR, hem spot işlemlerini hem de para çekme işlemlerini askıya aldığını duyurdu. Bitexen ise tüm alım satım işlemlerinde problem yaşadığını belirtti. Fexobit de spot alım satım işlemlerini durdurduğunu açıkladı. Bu borsaların kullanıcıları ise mağduriyet yaşadıklarını ve endişelendiklerini dile getirdiler.

Bu kriz, kripto para sektöründe ne kadar bağımlı ve hassas bir yapı olduğunu gösterdi. Binance gibi dev bir borsanın yaşadığı sorun, diğer borsaları da etkileyebiliyor. Bu nedenle kullanıcıların dikkatli olması ve risklerini dağıtması gerekiyor. Ayrıca borsaların da altyapılarını güçlendirmesi ve olası sorunlara karşı hazırlıklı olması şart.

Umarım bu yazım sizlere faydalı olmuştur. Binance krizi ve Türk borsalarına olan etkisini anlatmaya çalıştım. Sizler de yorumlarınızda bu konudaki görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hoşçakalın!

FBI’ın kapattığı borsaya ait Bitcoin’ler hareket halinde

Merhaba sevgili okurlar. Bugün sizlere FBI tarafından kapatılan ve para aklama iddialarıyla gündeme gelen BTC-e adlı kripto para borsasına ait Bitcoin’lerin son günlerde hareket halinde olduğunu anlatacağım. Bu Bitcoin’lerin nereye gittiği ve kimin kontrolünde olduğu ise büyük bir merak konusu.

BTC-e, 2011 yılında kurulan ve 2017 yılında FBI tarafından kapatılan bir kripto para borsasıydı. Borsa, Mt. Gox borsasından çalınan Bitcoin’lerin aklanmasını kolaylaştırdığı iddiasıyla suçlanıyordu. Borsanın sahibi olan Alexander Vinnik ise 2017 yılında Yunanistan’da yakalanmış ve ABD’ye iade edilmişti. Vinnik, ABD’de para aklama suçlamasıyla yargılanıyor.

Borsaya ait olduğu düşünülen bir cüzdan ise 2017 yılının Ağustos ayından bu yana ilk kez 14 Mart 2023 tarihinde hareket etti ve yaklaşık 90 milyon dolar değerindeki 3 bin 299 BTC’yi küçük miktarlara bölerek farklı cüzdanlara aktardı. Bu işlemler, işlemlerin gizliliğini sağlamak amacıyla yapıldığı tahmin ediliyor.

Bitcoin’lerin bir kısmının ise MEXC, KuCoin ve BTC2pm adlı borsalara gönderildiği belirlendi. Blok zinciri analitik şirketi Crystal Blockchain’e göre, 625 BTC’nin MEXC, 378 BTC’nin BTC2pm ve 157 BTC’nin ise KuCoin’e gönderildiği tespit edildi.

Bu Bitcoin’lerin kim tarafından taşındığı ise henüz bilinmiyor. İşlemi yapanların bir kişi olabileceği gibi aynı zamanda bir kurum olabileceği de ihtimal dahilinde. Bazı spekülasyonlara göre, bu Bitcoin’ler FBI tarafından el konulan fonlar olabilir. Ancak bunun için resmi bir açıklama yapılması gerekiyor.

Bu haber, kripto para piyasasında büyük bir ilgi uyandırdı. BTC-e borsası, faaliyette olduğu dönemde dünyanın en büyük kripto para borsalarından biriydi ve milyarlarca dolarlık işlem hacmine sahipti. Borsanın cüzdanının hareket etmesi, borsanın akıbetine ilişkin yeni ipuçları sunabilir.

Siz ne düşünüyorsunuz? Bu Bitcoin’ler kimin elinde? Neden şimdi hareket ettiler? Yorumlarınızı bekliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele, teknolojik yenilikler üzerindeki vergileri kaldırmak için yasa tasarısını hazırladı

El Salvador, Orta Amerika'da yer alan bir ülkedir. Ülke, batıda Guatemala'ya, kuzey ve doğuda Honduras'a komşudur. El Salvador'un şu anki devlet başkanı Nayib Bukele'dir. Bukele, 2019 yılında yapılan seçimde yüzde 53 oy alarak ülkenin en genç devlet başkanı oldu. Bukele, Yamaha Motors'un El Salvador temsilcisi ve ithalatçısı olan bir iş insanıdır.

Bukele, ülkesinin teknolojik gelişmeye öncülük etmesi için çeşitli adımlar atmaktadır. Bunlardan biri de yazılım programlama, kodlama, uygulamalar ve yapay zeka geliştirme gibi teknolojik yeniliklerin önünü açmak amacıyla vergi yükümlülüğünü kaldırmayı planlamasıdır. Bukele, bu sayede El Salvador'un dijital ekonomide rekabet edebileceğini ve genç nüfusun istihdam edilebileceğini düşünmektedir.

Bukele'nin bu yasa tasarısı, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazip bir fırsat sunmaktadır. El Salvador'un teknolojik alanda yetenekli insan kaynağına sahip olduğu bilinmektedir. Ayrıca ülke, Bitcoin'i resmi para birimi olarak kabul eden ilk ülke olmuştur. Bu da El Salvador'un teknolojiye açık ve yenilikçi bir ülke olduğunu göstermektedir.

Bukele'nin yasa tasarısının meclisten geçmesi halinde, El Salvador'un teknolojik yenilikler üzerindeki vergileri kaldıran ilk ülke olacağı tahmin edilmektedir. Bu da ülkeye hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük faydalar sağlayacaktır.

ZkSync, Ethereum blok zincirinin ölçeklenme sorunlarına çözüm sunan bir ikinci katman teknolojisidir. ZkSync, sıfır bilgi ispatı (ZKP) ve rollup teknolojilerini kullanarak, Ethereum ana zincirinin üzerinde daha hızlı ve ucuz işlemler gerçekleştirmeyi sağlar. ZkSync ile ETH ve ERC-20 token'larını düşük gas fee ile transfer edebilirsiniz. ZkSync projesi yakında 2.0 güncellemesiyle EVM uyumlu olacak ve saniyede 2.000 işlem yapabilecek  .

Bu blog yazısında, ZkSync'in nasıl çalıştığına, özelliklerine ve avantajlarına değineceğiz. Ayrıca ZkSync airdrop'unu nasıl alabileceğinizi de anlatacağız.

ZkSync Nasıl Çalışır?

ZkSync, Ethereum blok zinciri üzerinde bir akıllı sözleşme ile etkileşime girerek kullanabileceğiniz bir zk-Rollup türüdür. zk-Rollup'lar, zincir dışı işlemleri toplayarak ve bunları kanıt dosyaları şeklinde Ethereum ana zincirine göndererek çalışır. Bu kanıt dosyaları, sıfır bilgi ispatı (ZKP) adı verilen bir kriptografik yöntemle oluşturulur. ZKP sayesinde, bir tarafın bir şeyin doğru olduğunu kanıtlayabilirken, bilgiyi ifşa etmesine gerek kalmaz.

ZkSync ile işlem yapmak için öncelikle Ethereum ana zincirindeki varlıklarınızı ZkSync akıllı sözleşmesine yatırmanız gerekir. Bu işlem için gas fee ödemeniz gerekir. Ancak bundan sonra ZkSync üzerindeki işlemleriniz için çok daha düşük gas fee ödersiniz. ZkSync üzerindeki işlemleriniz, zincir dışında toplanır ve kanıtlanır. Daha sonra bu kanıtlar Ethereum ana zincirine gönderilir ve güvence altına alınır.

ZkSync'in Özellikleri

ZkSync projesinin bazı önemli özellikleri şunlardır:

- EVM Uyumu: ZkSync 2.0 güncellemesiyle birlikte, Ethereum Sanal Makinesi (EVM) zk-Rollup teknolojisi ile uyumlu hale gelecek. Bu sayede Ethereum üzerinde çalışan akıllı sözleşmeleri ve dApp'leri ZkSync üzerinde de çalıştırabileceksiniz.

- Hız: ZkSync üzerinde saniyede 2.000 işlem yapabilirsiniz. Bu da Ethereum ana zincirinden yaklaşık 200 kat daha hızlı demektir.

- Ucuzluk: ZkSync üzerindeki işlemler için çok düşük gas fee ödersiniz. Örneğin bir ETH transferi için 0.001$ civarında bir ücret ödemeniz yeterli olacaktır.

- Güvenlik: ZkSync'in güvenliği, Ethereum ana zinciri tarafından sağlanmaktadır. Zincir dışında toplanan işlemler, kanıtlanarak ve doğrulanarak ana zincire gönderilir. Böylece varlıklarınızın güvenliği garanti altına alınmış olur.

- Kullanıcı Deneyimi: ZkSync kullanmak için herhangi bir ek yazılıma veya cüzdana ihtiyacınız yoktur. Mevcut Ethereum cüzdanlarınızla ZkSync akıllı sözleşmesi ile etkileşime girebilirsiniz

Cardano'nun Yaratıcısı Charles Hoskinson, ABD Hükümetinin Kriptoya Savaş Açtığını Söyledi, Sektör Liderlerini Adım Atmaya Çağırdı

Cardano (ADA), bilimsel araştırmalara dayalı bir şekilde geliştirilen ve ölçeklenebilir, güvenli ve sürdürülebilir bir akıllı sözleşme platformu sunmayı amaçlayan merkeziyetsiz bir blockchain projesidir. 

Cardano'nun kurucusu ve IOHK'nın CEO'su olan Charles Hoskinson, son zamanlarda ABD hükümetinin kripto para sektörüne yönelik düşmanca tutumunu eleştirdi ve sektör liderlerini birlik olmaya ve haklarını savunmaya çağırdı.

Hoskinson, Twitter'da yaptığı bir paylaşımda, ABD Senatosu'nun altyapı yasa tasarısında yer alan kripto para vergilendirme maddesinin "kriptoya savaş açmak" anlamına geldiğini söyledi. Hoskinson, bu maddenin kripto para endüstrisini baskı altına alacağını ve inovasyonu engelleyeceğini belirtti. 

Sektörün bu tehdide karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.

Hoskinson, kripto para sektörünün büyük oyuncularının, özellikle de Coinbase, Kraken, Binance gibi borsaların, ABD Kongresi'ne baskı yapması ve kripto paraların faydalarını anlatması gerektiğini ifade etti. Hoskinson, ayrıca sektörün avukatlarla, lobicilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapması ve hukuki yollara başvurması gerektiğini de ekledi.

Hoskinson, Cardano'nun da bu mücadelede yer alacağını ve kripto para sektörünün geleceği için çalışacağını sözlerine ekledi. Hoskinson, Cardano'nun öncü bir teknoloji olduğunu ve dünyayı daha iyi bir yer yapmak için çabaladığını belirtti.

Merhaba sevgili okurlar, bugün sizlere NFT dünyasında yaşanan ilginç bir olaydan bahsedeceğim. NFT, yani değiştirilemez token, son zamanlarda oldukça popüler olan ve sanatçıların, koleksiyoncuların ve yatırımcıların ilgisini çeken bir teknoloji. NFT'ler, blockchain ağı üzerinde şifrelenmiş ve bir eşi daha olmayan dijital varlıklar. Bu varlıkların sahipliği ve mülkiyeti de blok zincirine kaydediliyor.

NFT'lerin en bilinen örneklerinden biri de CryptoPunks. CryptoPunks, 2017 yılında piyasaya sürülen ve 10 bin adet üretilen pixel art karakterler. Bu karakterlerin her biri farklı özelliklere sahip ve nadirlik dereceleri var. CryptoPunks, NFT tarihinin ilk projesi sayılıyor ve bugün milyonlarca dolar değerinde.

Ancak bu değerli NFT'leri elinde tutmak her zaman kolay olmuyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayda, bir NFT yatırımcısı, borç para almaya çalışırken yanlışlıkla 135 bin dolarlık CryptoPunk'unu yaktı. Evet, yanlış duymadınız, yaktı.

Peki bu nasıl oldu? Olayın kahramanı olan yatırımcı, Twitter'da @0x_b1 adını kullanıyor. Kendisi, NFT koleksiyonuyla ünlü bir isim ve elinde pek çok değerli eser var. Ancak @0x_b1, borç almak için bir platform olan Alchemix'i kullanmaya karar verdi. Alchemix, kullanıcıların kripto paralarını teminat olarak göstererek borç almasına olanak sağlıyor.

@0x_b1 de elindeki CryptoPunk #2890'ı teminat olarak göstererek 100 bin dolar değerinde borç aldı. Ancak bu işlem sırasında bir hata yaptı ve teminat olarak gösterdiği NFT'yi yanlışlıkla yakma fonksiyonunu aktif etti. Bu da demek oluyor ki, eğer borcunu geri ödemezse NFT'si sonsuza kadar yok olacak.

Maalesef @0x_b1'in başına tam da bu geldi. Borcunu geri ödeyemediği için CryptoPunk #2890 artık tarihe karıştı. Bu olayın ardından @0x_b1, Twitter'da bir açıklama yaptı ve yaşadığı üzüntüyü dile getirdi. Ayrıca Alchemix ekibine de seslenerek bu tür hataları önlemek için daha iyi bir kullanıcı arayüzü tasarlamalarını istedi.

Bu olay, NFT dünyasının hem heyecanlı hem de riskli olduğunu gösteriyor. Bir anda servet sahibi olabileceğiniz gibi, bir anda da her şeyinizi kaybedebilirsiniz. Bu nedenle NFT yatırımı yaparken dikkatli olmakta fayda var.

Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce @0x_b1'in başına gelenler şanssızlık mı yoksa dikkatsizlik mi? NFT'ler hakkında ne biliyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Kripto para endüstrisi, son yıllarda büyük bir gelişim ve büyüme gösterdi. Ancak bu büyüme, aynı zamanda bazı ülkelerin kripto paralara karşı daha sert ve düşmanca bir tutum sergilemesine de neden oldu. Özellikle ABD, kripto paraları tehdit olarak gören ve onları engellemek için her yolu deneyen bir ülke olarak öne çıkıyor.

ABD’nin kripto paralara karşı yürüttüğü operasyonun adı ise Choke Point Operasyonu olarak biliniyor. Bu operasyon, kripto para şirketlerinin bankacılık hizmetlerine erişimini kesmek veya zorlaştırmak için düzenleyici baskı uygulamak anlamına geliyor. Böylece kripto para endüstrisi, finansal sistemin dışına itilmeye çalışılıyor.

Choke Point Operasyonu, ilk olarak 2013-2017 yılları arasında Obama yönetimi tarafından başlatılmıştı. Bu operasyon, dolandırıcılık veya kara para aklama gibi yüksek riskli sektörleri hedef alıyordu. Ancak bu operasyon, meşru işletmelere de zarar verdiği için 2017’de Trump yönetimi tarafından sonlandırılmıştı.

Ancak 2021’de Biden yönetiminin göreve gelmesiyle birlikte Choke Point Operasyonu’nun 2.0 versiyonu başlatıldığı iddia ediliyor. Bu iddiaya göre ABD, kripto para endüstrisini marjinalleştirmek ve bankacılık sistemiyle bağlantısını kesmek için iyi koordine edilmiş bir çaba içinde. Bu çabanın son örnekleri ise ABD Adalet Bakanlığı’nın Coinbase’e karşı açtığı dava ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Ripple’a karşı açtığı dava olarak gösteriliyor.

Kripto para savunucuları ise ABD’nin bu operasyonunu eleştiriyor ve kripto paraların finansal özgürlük ve inovasyon için önemli olduğunu vurguluyor. Ayrıca ABD’nin bu tutumunun kendi çıkarlarına da zarar vereceğini, çünkü kripto para endüstrisinin başka ülkelere kayacağını belirtiyorlar.

ABD, kriptoya karşı Choke Point Operasyonu mu yürütüyor? Bu sorunun kesin bir cevabı yok. Ancak ABD’nin kripto paralara karşı tutumu, hem endüstri hem de tüketiciler için ciddi bir sorun oluşturuyor. Umarız ABD, kripto paraların potansiyelini fark eder ve onları desteklemek için daha yapıcı bir yaklaşım sergiler.

Binance’te sorun çözüldü: Kripto spot işlemleri başladı

Binance, 24 Mart 2023 tarihinde yaşanan teknik bir sorun nedeniyle spot işlemleri geçici olarak durdurmuştu. Borsa kullanıcılarına yaptığı duyuruda, sorunun en kısa sürede giderileceğini ve işlemlerin normale döneceğini bildirmişti.

Sorunun çözümü için çalışmalarını sürdüren Binance, yaklaşık iki saat sonra bir güncelleme paylaştı. Borsanın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Spot işlemler yeniden başladı. İşlem yaparken lütfen dikkatli olun” denildi.

Binance CEO’su Changpeng Zhao da konuyla ilgili bir tweet attı. Zhao, “Spot işlemler yeniden açıldı. Sistem bakım çalışmalarının ardından bazı gecikmeler yaşanabilir. Lütfen emirlerinizi kontrol edin ve risk yönetiminize dikkat edin” ifadelerini kullandı.

Binance’te yaşanan sorunun etkisiyle Bitcoin fiyatında da bir düşüş görülmüştü. Spot işlemlerin durdurulduğu dakikalarda 27 bin 433 dolara kadar gerileyen Bitcoin, işlemlerin yeniden başlamasıyla birlikte toparlanmaya başladı.

Bu yazıda Binance’te yaşanan sorunu ve sonrasında gelişen olayları özetledik. Kripto para piyasasındaki en güncel haberleri takip etmek için bizi izlemeye devam edin.

Bitcoin madenciliği, yeni Bitcoin birimleri üretmek ve işlemleri doğrulamak için bilgisayarların karmaşık matematiksel problemleri çözdüğü bir süreçtir. Bu süreçte, madenciler blok ödülü olarak Bitcoin kazanırlar. Ancak her blok için doğru hash'i bulmak kolay değildir. Bu zorluğu ölçen bir metrik vardır: Madencilik zorluğu.

Madencilik zorluğu, her 2016 blokta bir (yaklaşık iki haftada bir) ayarlanan dinamik bir değerdir. Bu ayarlama, Bitcoin ağındaki toplam hash gücüne bağlıdır. Hash gücü, ağdaki madenci sayısı ve kullandıkları ekipmanın performansı ile ilgilidir. Hash gücü arttıkça, madencilik zorluğu da artar ve blokların ortalama 10 dakikada bir çıkarılmasını sağlar.

Bitcoin madencilik zorluğu rekorlara devam ediyor

2023 yılında Bitcoin madenciliği zorluğu rekorlara devam ediyor. Son ayarlama ile %7.56 artış gösteren zorluk seviyesi 46.84 trilyon oldu. Bu, tüm zamanların en yüksek değeridir ve üst üste üçüncü rekor kırıştır. Bu durum, Bitcoin fiyatının da yıl başından bu yana %70'ten fazla yükselmesiyle paralellik gösteriyor.

Madencilik zorluğunun artması, Bitcoin ağındaki rekabetin de arttığı anlamına gelir. Madenciler daha fazla bilgi işlem gücüne sahip olmak ve daha verimli ekipmanlar kullanmak zorundadırlar. Ayrıca elektrik maliyetleri de önemli bir faktördür. Madencilik zorluğunun düşmesi ise genellikle hash gücünün azalması veya fiyatın düşmesi nedeniyle bazı madencilerin ağı terk etmesi sonucunda olur.

Madencilik zorluğu, Bitcoin'in merkezi olmayan ve güvenli yapısını korumak için önemli bir mekanizmadır. Aynı zamanda Bitcoin'in sınırlı arzını da belirler. Toplamda 21 milyon adet çıkarılacak olan Bitcoin'in şu anda yaklaşık 19 milyon adedi dolaşımdadır. Her dört yılda bir gerçekleşen halving olayı ile blok ödülü yarıya düştükçe, yeni Bitcoin üretimi de giderek azalacaktır.

Bitcoin madenciliği zorluğu rekorlara devam ederken, bu alanda faaliyet göstermek isteyenlerin de kendilerini sürekli geliştirmeleri gerekiyor. Madencilik ekipmanları, yazılımları ve stratejileri hızla değişiyor ve yenileniyor. Bu da Bitcoin'in inovasyon ve rekabet gücünü artırıyor.

Kaynaklar:

[1] https://uzmancoin.com/bitcoin-madencilik-zorlugu-rekor/

[2] https://www.bitpanda.com/academy/tr/dersler/madencilik-zorlugu-nedir/

[3] https://tr.cointelegraph.com/news/bitcoin-mining-difficulty-drops-for-fourth-time-in-a-row

[4] https://www.webtekno.com/bitcoin-madenciligi-zorlugu-en-yuksek-seviyesine-ulasti-h98489.html

Arbitrum (ARB), Ethereum ağının ikinci katmanı olarak çalışan bir ölçeklendirme çözümüdür. Arbitrum, akıllı sözleşmelerin daha hızlı ve ucuz bir şekilde çalışmasını sağlayarak Ethereum'un kullanılabilirliğini ve performansını artırmayı amaçlamaktadır.

Arbitrum'un kendi yerel token'ı ARB ise 23 Mart 2023 tarihinde birçok kripto para borsasında listelenmeye başladı. Bu listeleyen borsalar arasında Bybit, OKX, KuCoin, MEXC, Huobi, BingX, Gate, Bitget, Bitfinex gibi popüler platformlar yer alıyor. Ayrıca Paribu ve Coinbase gibi borsaların da yakında ARB'yi listelemesi bekleniyor.

ARB'nin listelenmesi öncesinde Arbitrum'un erken dönem kullanıcılarına airdrop yoluyla token dağıtımı yapıldı. Toplam arzın %12.75'i bu şekilde dağıtılırken %11.6'sı kullanıcılara %1.1'i ise DAO'lara ve Ethereum geliştiricilerine verildi.

ARB'nin işleme açılmasıyla birlikte fiyat hareketliliği de yaşandı. Bazı borsalarda 10 doların üzerine çıkarken bazılarında ise 8 doların altına indi. ARB'nin fiyatını etkileyen faktörlerden biri de cüzdanlardan borsalara aktarılan token miktarının fazla olmasıydı.

ARB'nin geleceği ise Ethereum'un ikinci katmanına olan talebe bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor. Arbitrum'un sunduğu avantajlar sayesinde daha fazla proje ve kullanıcı bu platformu tercih edebilir. Bu da ARB'nin değerini artırabilir.

Bu yazımızda Arbitrum (ARB) nedir ve hangi borsalarda listelendi sorularına cevap vermeye çalıştık. Umarız faydalı olmuştur.

Kripto para dolandırıcılığı, son yıllarda büyük bir sorun haline geldi. Piyasadaki dalgalanmalar ve yatırımcıların bilgi eksikliği, dolandırıcıların fırsat bulmasına neden oluyor. Blokzincir analiz şirketi Chainalysis, kripto dolandırıcılarının yöntemlerini deşifre etti ve mağdurlara yardım etmek için bir hizmet başlattı.

Chainalysis'in siber suçlar araştırma lideri Eric Jardine, bir web seminerinde yaptığı açıklamada, kripto dolandırıcılarının piyasadaki dinamiklere göre stratejilerini değiştirdiklerini söyledi. Örneğin, 2022 yılında kripto piyasası gerilediğinde, yatırım dolandırıcılığı gelirleri de %46 oranında düştü. Ancak romantizm ve hediye dolandırıcılığı gibi başka türlerde artış görüldü.

Jardine, "Bu durum, dolandırıcıların bir adaptasyon içinde olduğunu ve piyasa koşullarının yatırım dolandırıcılığını kârlı olmaktan çıkardığını, taktiklerini farklı duygulara oynayan başka dolandırıcılıklarla değiştiriyor olabileceklerini düşündürüyor." dedi.

Chainalysis ayrıca kripto para dolandırıcılığı mağdurları için 7/24 erişilebilen bir yardım hattı hizmeti sunuyor. Bu hizmet sayesinde mağdurlar araştırmacı uzman ekiple eşleştiriliyor ve çalınan fonların izlenmesi ve kurtarılması için çalışmalar yapılıyor.

Kripto para dolandırıcılığına karşı dikkatli olmak ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak önemlidir. Chainalysis gibi şirketlerin sunduğu hizmetler ise mağduriyetleri azaltmak ve piyasaya güven sağlamak için faydalıdır.

Arbitrum, Ethereum'un önde gelen ikinci katman çözümlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Arbitrum, kullanıcıların daha hızlı ve daha ucuz işlemler yapmasını sağlayan bir rollup protokolüdür. Arbitrum'un günlük işlem sayısı 22 Mart'ta 1 milyonu aşarak rekor bir seviyeye ulaştı. Bu rakam, Arbitrum'un popülaritesinin ve ikinci katmanın öneminin bir göstergesidir.

Arbitrum'un başarısının arkasında birçok faktör var. Bunlardan biri, büyük ölçekli projelerin Arbitrum'u desteklemesi ve entegre etmesidir. Örneğin, Uniswap, Aave, Chainlink gibi popüler DeFi protokolleri Arbitrum ile uyumlu hale geldi. Ayrıca, Arbitrum kendi merkezi olmayan borsası (DEX) olan ArbiSwap'i de piyasaya sürdü.

Arbitrum'un diğer bir avantajı da kullanıcı dostu arayüzü ve kolay erişilebilirliğidir. Kullanıcılar MetaMask gibi popüler cüzdanlarla Arbitrum'a bağlanabilir ve L1 ile L2 arasında kolayca geçiş yapabilirler. Arbitrum ayrıca kendi köprüsünü de sunuyor, böylece kullanıcılar ETH ve ERC-20 tokenlerini L1'den L2'ye veya tersine aktarabilirler.

Arbitrum'un günlük işlem sayısının rekor seviyeye ulaşması, Ethereum ekosistemindeki gelişmelerin ve yeniliklerin bir sonucudur. Arbitrum, Ethereum'un ölçeklenebilirlik sorununu çözmeye yardımcı olan ve kullanıcı deneyimini iyileştiren bir çözüm sunuyor. Arbitrum'un gelecekte daha da büyüyeceği ve Ethereum ağının değerini artıracağı bekleniyor.

Yetkilililer, Terra Kurucusu Do Kwon'un Karadağ'da Tutuklandığını Söyledi

Terra (LUNA) projesinin kurucusu ve CEO'su olan Do Kwon, kripto para piyasasında büyük bir çöküşe neden olduktan sonra uzun süredir aranıyordu. Güney Kore, ABD ve Singapur gibi ülkelerin iade talepleriyle karşı karşıya kalan Kwon, sonunda Karadağ polisi tarafından yakalandı.

Terra, algoritmik bir sabit coin olan UST'yi piyasaya sürmüş ve kısa sürede büyük bir popülerlik kazanmıştı. Ancak UST'nin algoritması beklenmedik bir şekilde bozuldu ve milyarlarca dolarlık zarara yol açtı. Bu olayın ardından Kwon, sorumluluk almaktan kaçındı ve önce Singapur'a sonra da Sırbistan'a kaçtı.

Karadağ İçişleri Bakanı Filip Adzic, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kwon'un Podgorica Havaalanı'nda sahte belgelerle yakalandığını duyurdu. Adzic, Kwon'un resmi kimlik doğrulamasının yapılmasını beklediklerini de söyledi.

Kwon'un hangi ülkeye iade edileceği henüz belli değil. Ancak eğer Güney Kore'ye gönderilirse, ciddi cezalarla karşılaşabilir. Zira Güney Kore yasalarına göre, kripto para dolandırıcılığı yapanlar 10 yıl hapis cezasına çarptırılabilir.

Terra projesinin akıbeti ise belirsizliğini koruyor. LUNA fiyatı son aylarda büyük bir düşüş yaşadı ve 100 dolardan 2 dolara kadar geriledi. UST ise hala istikrarlı bir şekilde 1 dolar seviyesinde tutunuyor.

Bu olayın kripto para sektörüne nasıl bir etki yapacağı merak konusu. Bazı uzmanlar, bu tür skandalların güvenilirlik sorunlarına yol açabileceğini düşünüyor. Bazıları ise bu tür durumların kaçınılmaz olduğunu ve sektörün daha güçlü regülasyonlara ihtiyacı olduğunu savunuyor.

Tron'un kurucusu Justin Sun'a dolandırıcılık suçlaması

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Tron'un kurucusu Justin Sun'a dolandırıcılık davası açtı. Sun ve şirketleri, kripto varlıklar Tron (TRX) ve BitTorrent (BTT) ile ilgili yasa dışı satış ve tanıtım yapmakla suçlanıyor. Ayrıca Sun, TRX için ikincil piyasayı manipüle etmekle de itham ediliyor.

Sun'ın BTT'yi tanıtmak için Lindsay Lohan, Jake Paul, Soulja Boy, Ne-Yo ve Akon gibi ünlü isimlere ödeme yaptığı iddia ediliyor. Bu ünlüler de SEC tarafından kripto varlıkların yasa dışı tanıtımını yapmakla suçlanarak cezaya çarptırılıyor.

Bu dava, kripto para sektöründe büyük bir skandal olarak görülüyor. Tron'un değeri ve güvenilirliği ciddi şekilde sarsılıyor. Sun ise suçlamaları reddederek hukuki mücadele vereceğini söylüyor.

Wood'un Bitcoin tahmini nedir?

Nijerya vatandaşı, kripto işlemlerinde MetaMask ile bayram edecek

Kripto para birimleri ve blokzincir teknolojisi Nijerya'da giderek daha fazla benimseniyor. Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı Bola Tinubu, bankacılık ve finans sektöründe blokzincir teknolojisinin kullanımını teşvik etmek için yeni bir manifesto yayınladı. Bu arada kripto cüzdanı MetaMask da Nijerya'daki kullanıcılarına yerel bankalarla doğrudan bağlantı kurma imkanı sunuyor.

MetaMask'ın ana şirketi ConsenSys, 21 Mart'ta kripto fintech firması MoonPay ile bir entegrasyon duyurdu. Bu entegrasyon sayesinde Nijerya'daki MetaMask kullanıcıları artık anında banka transferleri yoluyla kripto para satın alabilecekler. Bu özellik hem MetaMask mobil hem de Portföy Dapp'inde mevcut olacak.

Bu entegrasyonun Nijerya'daki kripto alım sürecini önemli ölçüde basitleştireceği belirtiliyor. Zira daha önce Nijerya'daki MetaMask kullanıcıları kredi ya da banka kartıyla kripto satın alma girişimlerinin yaklaşık yüzde 90'ının reddedildiğini söylüyorlar. Yerel banka transferlerini destekleyen yeni entegrasyon sayesinde ise kripto alımları daha hızlı ve daha ucuz hale gelecek.

Nijerya'nın kripto kabulünde yeni bir dönem başladığını söylemek mümkün. Ülke, Afrika'nın en büyük ekonomisi ve en kalabalık nüfusuna sahip. Ayrıca mobil aylık aktif kullanıcılar açısından MetaMask için üçüncü büyük pazar konumunda. Kripto para birimleri ve blokzincir teknolojisi Nijeryalılara finansal özgürlük ve katılım sağlama potansiyeline sahip.

Kaynaklar:

 https://tr.cointelegraph.com/news/metamask-enables-direct-crypto-purchases-in-nigeria

 https://www.coinkolik.com/nijeryanin-kripto-kabulunde-yeni-bir-donem/

Arbitrum Airdrop Sonunda Duyuruldu.

Ethereum ağının ölçeklenebilirlik sorununu çözmek için tasarlanmış bir katman 2 çözümü olan Arbitrum, kendi yerel tokeni ARB'yi piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Arbitrum Vakfı, 23 Mart'ta başlayacak olan ARB airdrop'unu resmen duyurdu. Toplamda 1.162 milyar ARB dağıtılacak ve bu tokenlerin değeri yaklaşık 3.5 milyar dolar civarında olacak.

ARB airdrop'u kimlere gidiyor?

ARB airdrop'u için hak kazanmak için Arbitrum ağı ile 6 Şubat'ta veya öncesinde etkileşimde bulunmuş olmanız gerekiyor. Bu etkileşimler şunları içeriyor:

- Arbitrum One veya Arbitrum Nova'ya fon aktarmak

- İki farklı ayda işlem yapmak

- Dörtten fazla işlem yapmak veya dörtten fazla farklı akıllı sözleşmeyle etkileşime girmek

- Toplamda 10.000 dolar değerinde işlem yapmak

- Arbitrum'a 50.000 dolardan fazla likidite sağlamak

Bu kriterleri karşılayan kullanıcılar, cüzdan başına en fazla 10.200 ARB alabilecekler. Ayrıca, gelecekte de Arbitrum ekosistemini kullanan kullanıcılara yönelik daha fazla airdrop olacağı belirtildi.

ARB airdrop'unu nasıl talep edebilirim?

ARB airdrop'unu talep etmek için şu adımları izlemeniz gerekiyor:

- Arbitrum'un airdrop sayfasını ziyaret edin.

- Cüzdanınızı bağlayın.

- "Hak Kazanma Durumunu Kontrol Et" butonuna tıklayın.

- Eğer hak kazandıysanız, talep edebileceğiniz token sayısını göreceksiniz.

- Talep süreci 23 Mart'ta başlayacak ve o zaman daha detaylı bir rehber yayınlanacak.

ARB tokeni nerede alınıp satılabilir?

ARB tokeni Binance borsasında listelenecek ve talep süreci başladığında hemen alım satım yapabileceksiniz. Ayrıca diğer borsaların da ilerleyen günlerde ARB'yi listelemesi bekleniyor.

Arbitrum nedir ve neden önemli?

Arbitrum, Ethereum akıllı sözleşmelerinin hızını ve ölçeklenebilirliğini arttırırken ek gizlilik özellikleri de sunan bir katman 2 çözümüdür. Platform, geliştiricilerin ikinci bir katmanda değiştirilmemiş Ethereum Sanal Makinesi (EVM) sözleşmelerini ve Ethereum işlemlerini kolayca çalıştırmasına olanak tanırken, Ethereum'un mükemmel katman 1 güvenliğinden de yararlanmasını sağlar.

Arbitrum'un avantajları arasında şunlar sayılabilir:

- Daha düşük işlem ücretleri

- Daha yüksek işlem kapasitesi

- Daha kısa onay süreleri

- Daha iyi kullanıcı deneyimi

ABD Enflasyon verisi 6.0% olarak açıklandı.

Bu beklenen verinin tahmin edilen düzeyde gelmesinin ardından , kripto paralarda hareketli dakikalar yaşanmaya başlandı.

DeFi platform Euler Finance, son hack saldırısına uğradı ve yaklaşık 198 milyon dolarlık kripto para çalındı. Saldırı, merkeziyetsiz finansın en yaygın hack tarzlarından biri olan "flash loan" saldırılarından biriydi. Çalınan varlıklar arasında staked ether (stETH), USDC, wrapped Bitcoin (WBTC) ve DAI sabit coin gibi kripto para birimleri yer aldı. Saldırının arkasındaki kişi veya kişiler henüz bilinmiyor.

"Flash loan" saldırılarında hacker'lar, saniyeler içinde token fiyatını manipüle ederek borcu ödüyor ve aradaki farkı kendilerine çekiyorlar. Euler Finance'in kendi token'ı olan EUL da saldırının ardından %50 oranında bir düşüş yaşadı ve 6 dolardan 3 dolara düştü.

Piyasa Trendleri Analizi

Teknik Analiz

Temel Analiz

Haber Takibi

Risk Yönetimi

Kripto para yatırımı için en iyi çiftler hangileridir?

Kripto para piyasası, farklı fiyatlara, hacimlere ve popülerliklere sahip binlerce varlıktan oluşur. Bu varlıklar arasından yatırım yapmak için en iyi çiftleri seçmek ise bazı kriterlere bağlıdır. Bu kriterlerden en önemlisi likiditedir. Likidite, bir varlığın kolayca alınıp satılabilmesini ifade eder. Likiditesi yüksek olan çiftler daha fazla talep görür ve daha az risk taşır.

Likidite dışında, çiftleri seçerken temel ve teknik analiz yapmak da önemlidir. Temel analizde, varlıkların arkasındaki projeleri, gelişmeleri ve haberleri takip etmek gerekir. Teknik analizde ise, fiyat hareketlerini, trendleri ve göstergeleri incelemek gerekir.

Her iki analizi de yaptıktan sonra, hangi çiftlere yatırım yapacağınıza karar verebilirsiniz. Ancak bu kararı verirken piyasanın değişkenliğini de göz önünde bulundurmanız gerektiğini unutmayın. Piyasada her zaman yeni fırsatlar ortaya çıkabilir veya beklenmedik olaylar yaşanabilir.

Bu nedenle, kripto para yatırımı için en iyi çiftleri belirtmek zor olsa da, genel olarak popüler ve likit olan çiftleri tercih etmek mantıklı olabilir. Örneğin:

- BTC/USDT: Bitcoin ve Tether arasındaki çift piyasanın en büyük hacmine sahiptir. Bitcoin piyasanın lideri olduğu için diğer varlıkları etkiler. Tether ise sabit bir değere sahip olduğu için fiyat dalgalanmalarından korunma sağlar.

- ETH/BTC: Ethereum ve Bitcoin arasındaki çift piyasanın ikinci büyük hacmine sahiptir. Ethereum akıllı sözleşmeleri ile Web 3.0'ın temelini oluşturur. Bitcoin ise dijital altın olarak kabul edilir.

- XRP/BTC: Ripple ve Bitcoin arasındaki çift piyasanın üçüncü büyük hacmine sahiptir. Ripple küresel ödemelerde hız ve düşük maliyet sunar. Bitcoin ise değer saklama aracı olarak kullanılır.

Bu üç çifte ek olarak, diğer popüler kripto paralarla da ilginç kombinasyonlar oluşturabilirsiniz. Örneğin:

- LTC/BTC: Litecoin ve Bitcoin arasındaki çift hızlı işlem süreleri sunar.

- BCH/ETH: Bitcoin Cash ve Ethereum arasındaki çift ölçeklenebilirlik avantajları sağlar.

- XLM/USDT: Stellar Lumens ve Tether arasındaki çift düşük komisyonlu uluslararası transferler imkanı verir.

Sonuç olarak, kripto para yatırımı için en iyi çiftler kişisel tercihlere göre değişebilir ancak likidite, temel analiz ve teknik analiz gibi faktörleri dikkate almak gerekir.

Stablecoin Nedir ve Hangileri Var ? En Güncel ve Detaylı Rehber

Kripto para birimleri son yıllarda büyük bir popülerlik kazanmıştır. Ancak, bu dijital para birimlerinin değeri oldukça değişken olabilir ve bu nedenle birçok insan için riskli olabilir. İşte bu nedenle, stablecoinler (istikrarlı para birimleri) yaratılmıştır. Bu yazıda, stablecoin nedir ve hangileri olduğu hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

Stablecoin Nedir?

Stablecoinler, kripto para birimlerinin değerini sabit tutan dijital para birimleridir. Bunun anlamı, bir stablecoin'in değerinin dolar, euro, yen veya başka bir geleneksel para birimiyle eşleştirilmiş olmasıdır. Bu, bir stablecoin'in fiyatının diğer kripto para birimlerine göre daha sabit kalmasını sağlar.

Stablecoinlerin en büyük avantajı, diğer kripto para birimleri gibi değerlerinin değişkenliği nedeniyle yaşanan risklerin minimize edilmesidir. Bu nedenle, birçok yatırımcı, özellikle de kripto para birimlerine yeni başlayanlar, stablecoinlerde daha fazla yatırım yapmayı tercih ederler.

Stablecoin Türleri

Tether (USDT)

Tether, dünyanın en popüler stablecoinidir. USDT, dolar ile eşleştirilmiştir, yani 1 USDT, 1 dolar değerindedir. Tether'in piyasaya sürülmesiyle birlikte, kripto para birimi piyasasında birçok farklı token ortaya çıktı.

USD Coin (USDC)

USD Coin, diğer bir popüler stablecoin'dir ve ABD doları ile eşleştirilmiştir. USDC, Coinbase tarafından oluşturulmuştur ve şu anda birçok borsada kullanılmaktadır.

Dai (DAI)

Dai, Ethereum blockchain üzerinde çalışan bir stablecoin'dir. Dai'nin değeri, bir ABD dolarına eşit olacak şekilde tasarlanmıştır, ancak fiyatı piyasa koşullarına göre dalgalanır. Dai, özerk bir organizasyon olan MakerDAO tarafından yönetilir.

Binance USD (BUSD)

Binance USD, Binance borsası tarafından oluşturulan bir stablecoin'dir. BUSD, ABD doları ile eşleştirilmiştir ve 1 BUSD, 1 ABD dolarına eşittir.

TrueUSD (TUSD)

TrueUSD, dünyanın ilk açık kaynaklı, tamamen denetlenebilir bir stablecoin'idir. TUSD, ABD doları ile eşleştirilmiştir ve şu anda birçok borsada kullanılmaktadır.

Stablecoinlerin Avantajları ve Dezavantajları

Stablecoinlerin Avantajları

1. Fiyat İstikrarı: Stablecoinlerin en büyük avantajı, fiyat istikrarı sağlamalarıdır. Bu nedenle, yatırımcılar tarafından güvenli bir liman olarak kabul edilirler.
2. Kolaylık: Stablecoinler, kripto para birimleri arasında en kolay kullanılanlardan biridir. Transferleri hızlı ve düşük maliyetlidir.
3. Geleneksel Para Birimleri ile Değiştirilebilirlik: Birçok stablecoin, geleneksel para birimleri ile değiştirilebilir. Bu, yatırımcıların istedikleri zaman stablecoinlerini döviz veya diğer para birimleriyle değiştirmelerini sağlar.
4. Anonimlik: Bazı stablecoinler, anonim işlemlere izin verir. Bu, kullanıcıların kimliklerini korumasına ve gizliliklerini sağlamasına yardımcı olabilir.

Stablecoinlerin Dezavantajları

1. Merkezi Kontrol: Birçok stablecoin, merkezi bir otorite tarafından kontrol edilir ve bu nedenle, otoritenin yanlış yönetimi veya kötü niyetli davranışı nedeniyle değer kaybına uğrayabilirler.
2. Güvenilirlik: Stablecoinler, birçok yatırımcı tarafından güvenilir olarak kabul edilir, ancak bazıları, bu para birimlerinin gerçekten desteklenip desteklenmediğine dair şüpheleri vardır.
3. Yeterli Destek: Bazı stablecoinler, fiyat istikrarını korumak için yeterli destek sağlayamayabilirler. Bu nedenle, birçok yatırımcı, yalnızca en büyük ve en iyi stablecoinleri tercih eder.
4. Yüksek Komisyonlar: Bazı stablecoinler, yüksek transfer komisyonlarına sahiptir, bu da işlem maliyetlerini artırabilir.